[](https://www.dailymotion.com/video/x7hsj0n?utm_source=chatgpt.com)
Bir tarihçi olarak, geçmişin izlerini bugüne taşırken, bazen bir insanın hayatı, bir halkın mücadelesinin özeti gibi gelir. Hozan Şiyar’ın yaşamı da tam olarak böyle bir örnektir: müzikle yoğrulmuş, direnişle şekillenmiş ve sürgünle sonlanmış bir öykü. Bu yazıda, Hozan Şiyar’ın hayatına ve mücadelesine odaklanarak, onun ölümünün ardındaki toplumsal ve tarihsel bağlamı inceleyeceğiz.
—
Hozan Şiyar Kimdir?
Hozan Şiyar, gerçek adıyla Celal Sarıkaya, 1953 yılında Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde doğmuştur. Babası Şerif Sarıkaya, Silvan’da fotoğrafçılık yapıyordu. Henüz yedi yaşındayken babasını kaybeden Hozan Şiyar, annesiyle birlikte yaşam mücadelesi vermek zorunda kaldı. Eğitim hayatına yatılı okulda devam etti ve küçük yaşlardan itibaren müziğe ilgi duymaya başladı.
1975 yılında Silvan Askerlik Şubesi’nde memur olarak çalışmaya başlayan Hozan Şiyar, aynı dönemde bir müzik grubu kurarak düğünlerde Kürtçe şarkılar söylemeye başladı. Ancak, Kürtçe müziğin yasak olduğu dönemde bu faaliyetleri nedeniyle devletin baskısıyla karşılaştı. 1977-1980 yılları arasında beş kaset çıkararak müzik kariyerine devam etti.
12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından tutuklanan Hozan Şiyar, iki yıl cezaevinde kaldı. Serbest kaldıktan sonra 1984 yılında Kürtçe kasetleri nedeniyle yeniden tutuklandı ve iki yıl daha cezaevinde kaldı. 1992 yılında İsveç’e göç etti ve burada MED TV’nin kuruluşunda yer aldı.
—
Hozan Şiyar’ın Ölümü ve Toplumsal Bağlamı
Hozan Şiyar, 1998 yılında kanser hastalığına yakalandı. 22 Nisan 2001 tarihinde İsveç’in başkenti Stockholm’de hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine doğum yeri Silvan’daki Şêxelîlê mezarlığına defnedildi. Ölümü, sadece bir sanatçının kaybı değil, aynı zamanda bir halkın kültürel direncinin sembolüydü.
Hozan Şiyar’ın ölüm tarihi, Kürt halkının tarihindeki önemli bir kırılma noktasına denk gelir. 2000’li yılların başında, Kürtçe müziğin üzerindeki baskılar azalmaya başlamıştı. Ancak Hozan Şiyar’ın ölümünden sonra, Kürt müziği daha geniş kitlelere ulaşmaya başladı. Bu dönemde, Hozan Şiyar’ın şarkıları, özellikle “Şîrîna min”, Kürt halkının kültürel direncinin simgesi haline geldi.
—
Günümüzle Bağlantılar
Bugün, Hozan Şiyar’ın şarkıları hâlâ dinleniyor ve onun müziği, Kürt halkının kültürel mirasının bir parçası olarak kabul ediliyor. Ancak, Hozan Şiyar’ın hayatı ve mücadelesi, sadece geçmişin bir yansıması değil, aynı zamanda günümüzün de bir aynasıdır. Kürt halkının tarihindeki baskılar ve direnişler, günümüzde de devam etmektedir. Hozan Şiyar’ın müziği, bu direnişin sesidir ve onun ölümünden sonra da bu ses, yankı bulmaya devam etmektedir.
—
Sonuç
Hozan Şiyar’ın yaşamı, müziği ve mücadelesi, bir halkın tarihinin, kültürünün ve direncinin özüdür. Onun ölüm tarihi, sadece bir sanatçının kaybı değil, aynı zamanda bir halkın kültürel direncinin simgesidir. Bugün, Hozan Şiyar’ın şarkıları hâlâ dinleniyor ve onun müziği, Kürt halkının kültürel mirasının bir parçası olarak kabul ediliyor. Ancak, Hozan Şiyar’ın hayatı ve mücadelesi, sadece geçmişin bir yansıması değil, aynı zamanda günümüzün de bir aynasıdır.
—
Etiketler: Hozan Şiyar, Kürt müziği, Silvan, 12 Eylül Darbesi, MED TV, Kürt kültürü, Kürt direnişi, Şîrîna min, Çemo, Kürt halkı