Hadise Makyözü Kim? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Açısından İnceleme
İstanbul’da yaşayan, sokakları, toplu taşımayı ve iş hayatındaki ilişkileri gözlemleyen biri olarak, bazen basit bir soru bile toplumsal normları, cinsiyet rollerini ve adalet anlayışını tartışmaya açabilir. “Hadise makyözü kim?” sorusu, bir yandan popüler kültürün ne kadar derin ve çok katmanlı bir konu olduğunu gösteriyor, bir yandan da farklı toplumsal grupların nasıl farklı şekillerde etkilendiğini düşündürüyor. Bu yazıda, Hadise’nin makyözünün kim olduğunu soran basit bir sorudan yola çıkarak, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi kritik kavramları nasıl daha derinlemesine inceleyebileceğimize bakacağım.
Hadise Makyözü Kim? Sorusu Ne Anlama Geliyor?
Hadi biraz açalım: Hadise, popüler bir şarkıcı ve Türkiye’nin en tanınmış medya figürlerinden biri. Dolayısıyla, onun makyözü kimdir? Makyajını yapan kişi kimdir? Sadece sıradan bir merak mı yoksa bu sorunun ardında toplumsal anlamlar mı var? İşte bu soruyu sormak, sadece bir ünlüyle ilgili bilgi edinme çabası değil, aynı zamanda toplumumuzun cinsiyetle, görsellikle ve medyayla ilişkisini sorgulayan bir sorudur.
Bunu biraz açmak gerekirse, makyözlük mesleği çoğunlukla kadınlar tarafından icra edilen bir meslek grubudur. Medyada yer alan kadın figürlerinin çoğu, sürekli olarak fiziksel görünümlerine odaklanarak değerlendiriliyor ve makyöz, bu görünümleri “düzeltmek” ya da “güzelleştirmek” için kritik bir rol üstleniyor. Hadise gibi ünlülerin, makyözüne ve güzellik endüstrisine olan bağı, toplumsal cinsiyet normlarını ve kadınların medya imajlarını nasıl şekillendirdiğini bize gösteriyor.
Toplumsal Cinsiyet ve Makyözlük
Makyözlük, tarihsel olarak cinsiyetle bağlantılı bir meslek olarak algılandı. Özellikle kadınların güzellik standartlarını karşılayabilmesi için gerekli bir beceri olarak kabul ediliyor. Hadise gibi ünlülerin makyözü, aslında sadece bir kişinin yüzünü güzelleştiren bir insan değil; aynı zamanda kadınların toplum içinde nasıl görünmesi gerektiğini, bu görünümün nasıl inşa edilmesi gerektiğini belirleyen bir figürdür.
Bir gün, İstanbul’un kalabalık bir caddesinde yürürken, önümdeki bir grup genç kıza kulak misafiri oldum. Birinin, “Hadise’nin makyajı ne kadar harika, keşke ben de öyle olabilsem” dediğini duydum. Diğer kızlar da hemen onaylayıp, “Evet, o kadar güzel ve kusursuz görünüyor, biz de ona benzemek istiyoruz.” Bu sohbet, sadece bir ünlüye hayranlık değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet normlarının nasıl içselleştirildiğini de gösteriyor. Çünkü burada güzellik, sadece bir bireysel tercih değil, aynı zamanda sosyal bir gereklilik olarak kabul ediliyor.
İşte bu noktada, Hadise’nin makyözü, bir yandan bu baskıyı sağlayan kişi olarak algılanabilirken, diğer yandan bu baskıyı yaratmaya çalışan endüstrinin bir parçası haline geliyor. Toplumun genelinde kadınların “güzel” olma zorunluluğu, makyözlere olan bu ilginin ve soruların ardında yatan gerçek sebep olabilir.
Çeşitlilik ve Makyaj Endüstrisi
Toplumda çeşitlilik ve eşitlik üzerine yapılan tartışmalar arttıkça, güzellik ve makyaj anlayışının da değişmesi gerektiği giderek daha fazla dile getiriliyor. Son yıllarda, güzellik endüstrisi daha fazla çeşitliliği kutlamaya ve farklı ten renklerinden, vücut tiplerinden gelen kadınları ön plana çıkarmaya başladı. Ancak bu, hâlâ büyük ölçüde bir istisna olarak kalıyor. Hadise gibi ünlüler genellikle ince belli, uzun boylu ve “beyaz” güzellik standartlarına uygun bir şekilde temsil ediliyor. Güzellik endüstrisinin hegemonik standartları, çoğu zaman pek çok kadının kendisini dışlanmış ve yetersiz hissetmesine yol açıyor.
Bir gün bir arkadaşım, “Neden her ünlü makyajlı, bizde makyaj yapınca ‘yapma, doğal güzellik daha güzel’ diyorlar?” diye sormuştu. Evet, işte bu çelişki de tam olarak toplumumuzun güzellik anlayışını özetliyor. Kadınlar bir yanda sosyal medyada filtreli ve kusursuz bir görünümle var olmak zorunda, diğer yanda ise “doğal” olmaları bekleniyor. Bu tutarsızlık, çeşitliliği kutlamaktan çok, baskı oluşturuyor.
Hadise’nin makyözü kim diye sorarken, aslında bu baskının altını çiziyoruz: Güzellik, bir emekle inşa ediliyor ve bu emek de yalnızca kadınların üzerindedir. Sadece ünlüler değil, her kadın aynı baskıyı toplumdan alıyor ve kimse gerçekten “doğal” olmak konusunda özgür değil.
Sosyal Adalet ve Güzellik Endüstrisinin Rolü
Sosyal adalet açısından baktığımızda, makyaj endüstrisi ve toplumsal güzellik normları, özellikle düşük gelirli, engelli, renkli tenli ve LGBTQ+ bireyler için daha da adaletsiz hale geliyor. Birçok kişi için bu sektör, sadece estetik bir mesele değil, aynı zamanda ekonomik bir bariyer haline geliyor. İstanbul’un gecekondu bölgelerinde yaşayan kadınlar, güzellik salonlarının fiyatlarını karşılayamazken, o salonlarda çalışanlar da çoğu zaman düşük ücretlerle bu toplumsal baskıyı sürdürmek zorunda kalıyorlar.
Bir sivil toplum kuruluşunda çalışırken, farklı sosyal sınıflardan gelen kadınlarla konuşmalarımda hep aynı şeyi duyuyorum: “Güzel olmak, bazen her şey demek.” Ve bu, bir lüks değil, aslında bir zorunluluk. Çünkü toplumsal değer görmek ve saygı görmek, genellikle güzellik ve estetikle ilişkilendiriliyor. Bu, bir yanıyla sosyal adaletsizliğin simgesidir. Yalnızca görsellikle tanımlanan bir dünyada, dış görünüşten bağımsız olarak kimliklerini kurmakta zorlanan gruplar her zaman daha dezavantajlı durumda kalıyor.
Sonuç Olarak: Hadise Makyözü Kim?
Hadise makyözünün kim olduğunu sormak, sadece ünlülerin makyajını yapan kişiyi sormaktan çok daha derin bir sorudur. Bu soru, toplumsal cinsiyet rollerine, güzellik endüstrisinin baskılarına ve sosyal adaletin eksik olduğu bir dünyaya ışık tutmaktadır. Her ne kadar bir yanda çeşitlilik ve eşitlik çağrıları artıyor olsa da, hala toplumun büyük bir kısmı, güzellik standartlarının dışına çıkamıyor ve makyaj gibi uygulamalar, kadınları daha da dar bir çerçeveye sokuyor.
Hadise makyözü kim sorusuna verdiğimiz her cevap, aslında bizlerin toplumsal normları nasıl içselleştirdiğini ve bu normlarla nasıl yaşadığını da gösteriyor. Toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adaletin daha eşitlikçi bir hale gelmesi için, bu tür soruları ve cevapları daha derinlemesine sorgulamamız gerekiyor.